2025 Türkiye Turizminde Son Zamanların Rezaleti: Misafirperverlik Nerede Kaldı?
Türkiye, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve sıcak insanlarıyla yıllardır dünyanın dört bir yanından turistleri kendine çeken bir ülke. Ancak son zamanlarda turizmde yaşanan gelişmeler, bu alanda ciddi bir kalite düşüşü ve yönetim sorunlarını da beraberinde getirdi. Ne yazık ki, Türkiye turizmi artık sadece doğal zenginlikleriyle değil, fahiş fiyatlar, düşen hizmet kalitesi ve turiste karşı fırsatçılıkla da anılmaya başladı. Bu da yerli ve yabancı turistler için adeta bir “turizm rezaleti” haline geldi.
1. Fiyatlar Uçtu, Kalite Yere Çakıldı
Otellerde konaklama fiyatları, özellikle sahil bölgelerinde, Avrupa’daki benzer otelleri bile geçmiş durumda. 3 yıldızlı bir otelde 1 gece için istenen ücret, çoğu zaman bir Avrupa şehrindeki 4 yıldızlı tesislerle yarışıyor. Üstelik bu fiyata bazen açılmayan klima, yetersiz kahvaltı, temizlenmemiş oda gibi şikâyetler de dahil!
Yerli turist ise adeta istenmeyen misafir gibi… “Yabancı döviz getiriyor” diye yerli turist ikinci plana atılıyor, fiyatlar yabancıya başka, yerliye başka oluyor. Bu da iç turizmi baltalayan en büyük etkenlerden biri haline geldi.
2. Turisti Kandırma Alışkanlık Haline Geldi
Son dönemde gelen en çok şikâyetlerden biri, özellikle büyük şehirlerde ve turistik sahil beldelerinde hesap oyunları, fatura şişirmeler, menüsüz restoranlar gibi uygulamalar. Yabancı turiste “bilmeden fazla para verir” gözüyle bakılıyor ve bu da ülkenin itibarını zedeliyor.
Bir turist bir kez kandırılır ama o turistin yaşadığı kötü deneyim onlarca kişiye ulaşır. Turistin güvenini kaybetmek, sadece bir müşteri kaybetmek değil, ülkenin markasını da sarsmaktır.
3. Eğitimli Personel Azaldı – Hizmet Kalitesi Çöküyor
Turizm sektöründe çalışmak artık cazip bir meslek olmaktan çıktı. Düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve sezonsal iş güvencesizliği yüzünden kalifiye personel sektörden uzaklaştı. Yerine ise çoğu zaman turizm eğitimi olmayan, deneyimsiz kişiler alınıyor. Bu da otelden restorana, turdan rehberliğe kadar tüm alanlarda hizmet kalitesinin dibe vurmasına neden oluyor.
4. Çevre Katliamı & Aşırı Betonlaşma
Turistik alanlar rant uğruna beton yığınlarına teslim edilmiş durumda. Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan kıyılar, koylar, dağ etekleri otel ve villa projeleriyle dolup taşıyor. Plansız yapılaşma yüzünden altyapı yetersiz kalıyor; kanalizasyon sorunları, ulaşım sıkıntıları ve su kesintileri yaşanıyor.
Ekoturizm ya da sürdürülebilirlik gibi kavramlar maalesef sadece raporlarda kalıyor.
5. Kültürel Saygısızlık & Geleneksel Misafirperverliğin Kaybı
Eskiden Anadolu misafirperverliğiyle tanınan Türkiye, artık “müşteri para bırakmazsa değmez” mantığıyla hareket eden işletmelerle dolu. Gelen turistin kültürüne, değerlerine saygı göstermek bir yana dursun, çoğu yerde yabancı turist “sadece cüzdan” olarak görülüyor.
Kültürel deneyim arayan turistler, fabrikasyon gösterilerle, sahte folklorik sunumlarla kandırılıyor. Gerçek yerel deneyim sunan işletmeler ise ne yazık ki çoğu zaman destek görmüyor.
Sonuç: Turizmin Geleceği Tehlikede
Eğer bu gidişata bir dur denilmezse, Türkiye turizmde ciddi bir güven ve marka kaybına uğrayabilir. Fiyat–performans dengesi sağlanmalı, turist dostu uygulamalar teşvik edilmeli, personel eğitimi ve çevre koruması öncelikli hale gelmelidir.
Unutulmamalı ki, bir turistin memnun kalması demek, ülkenin tanıtımını gönüllü olarak üstlenen bir elçi kazanmak demektir. Ama yaşanan bu rezaletler, her geçen gün bir değil, onlarca turisti Türkiye’den uzaklaştırıyor.
